OĞUZ İLİNDEN KARADENİZ EREĞLİ’YE MANGIŞLAK
Prof. Dr. Ali Osman Özcan;
''Karadeniz Ereğli’nin köylerinden birinin şimdiki adı Dağlıca’dır. Köyün
daha önceki adı Köristan, Köristen biçiminde söylenen Kuhistan
sözcüğünün bozulmuş şeklidir. Kuhistan sözcüğü dağlık; dağı olan yer
veya mezarlık anlamlarında kullanılmaktadır. Gerçekten köyde çok eski
mezar taşları bulunmaktadır. Yirmi-otuz yıl
öncesine kadar bu köyle ilgili diğer köylerde bir deyim vardır. Bu
deyime göre Köristenliler mevsim kurak geçtiğinde tarım ürünlerinin kıt
olduğu dönemlerde “Allah vermezse vermez Mangışlak verir” derlermiş.
Acaba köylüler Mangışlak dedikleri yere niçin bu adı vermişlerdir?
Köylüler bu sözcüğü nereden bilmektedirler? Toponim denilen yer adlarını
inceleyen bilim dalının verileri bu sözcüğün Hazar Denizi’nin doğusunda
Karaboğaz Körfezi’nin kuzeyinde bir yer adı olan Mangışlak sözcüğü bir
tarihe gönderme yapmaktadır. Köylülerin Mangışlak adını verdikleri yer
koyun ve keçi gibi hayvanların kışladıkları yerdir. Köylüler kışın
hayvanlarını burada kışlatmaktadırlar. Koyun ve keçi sürülerinin
kışladıkları yerde biriken gübre tarlalara verildiğinde elbette ürün
fazlasıyla alınacaktır. Bu sebeple Mangışlak denilen yer yaz-kış verimli
bir yer olarak anılmaktadır. Köyün ilk yerleşimcileri Hazar Denizi’nin
doğusundaki Mangışlak (Buzacı) Yarımadasından gelmiş olmaları kuvvetle
muhtemeldir. Bu durumu belgeleyen ifadeler Vikipedia’dan alıntılanarak
aşağıda verilmiştir#: Kaşgarlı Mahmud, Divân-ı Lügati’t-Türk’te; “مان
قشلاغ Man kışlak” “Oğuz ülkesinde bir yer adı.”[1#] şeklinde tanımlar.
Çuvaldar boyu, 10. yüzyılda diğer Oğuz boylarıyla birlikte yurtlarından
Mangışlak/Siyahkûh Yarımadasına göç etti. Bir kısım Çavuldur mensubu,
Mangışlak’ta kalırken, bir kısmı Selçuklularla birlikte Anadolu’ya
geldi. Bunlardan Emir Çavuldur, Sultan Alparslan’ın; Çavuldur Caka da
Danişmend Gazi’nin Anadolu fetihlerine komutan olarak iştirak ettiler.
Bu akınlarla gelen Çavuldurlardan Anadolu’ya gelip yerleşenler de oldu.
Kurdukları köylere, boylarının adlarını verdiler. Bu isimle Anadolu’da,
16. yüzyılda on altı, 20. yüzyıl ortalarında on yedi köyün varlığı
tespit edilmiştir. Mangışlak Yarımadasında kalan Çavuldur boyu
mensupları ise, 16. yüzyılda Kalmukların baskısıyla Kafkasya’nın
kuzeyine göç ettiler. Doğu Anadolu’da devlet kuran Danışmedoğullarının
Karadeniz Ereğli bölgesinde de yerleştikleri diğer köy adlarından da
anlaşılmaktadır. Örneğin Karadeniz Ereğli’nin köylerinden biri de
Danışmendli köyüdür. Mangışlak bölgesi tarih boyunca Türklerin
yaşadıkları yerlerden biridir. Hemen hemen tüm Türk kabileleri Mangışlak
bölgesini çok iyi bilmektedirler. “Mangışlak, Türklerden bir boydu.
Guzlarla onlar arasında vuku bulan bir anlaşmazlık sonucunda kendi
topraklarını bırakarak Abeskûn körfezi yakınlarındaki Siyah Kûh
sınırlarına gittiler. Burada su kaynakları ve otlaklar buldular ve oraya
yerleştiler. Onlara Mangışlak insanları, başkanlarına ise (sahip) Han
diyorlar Aktaran: S. G. Agacanov 2010: 224)#”. Agacanov (2010) Türklerin
Yazırlar boyunun Asıl yazırlar, Mangışlakiler ve Barslardan oluştuğunu
belirtmektedir. Yazır sözcüğü geniş anlamda bozkır insanları anlamına
gelmektedir. Ayrıca Yazırlarla ilgili olarak verdiği bir rivayette
Türkmen Şahların atalarına toprak veren Yazır Han’dan da
bahsedilmektedir. Mangışlak sözcüğünün tarih içindeki bu sürekliliği
Karadeniz Ereğli bölgesindeki köylerde yaşamış olması gerçekten dikkat
çekicidir. Bu bölge Türk kabilelerinden oluşan bir Konglomera’yı
andırmaktadır. Dağlıca halkının daha önceleri koyun, keçi, manda, öküz,
inek ve at yetiştirmeleri Mangışlak bölgesinin eski yaşamını bu bölgeye
taşıdıklarını açık göstergesidir. Körüstan arabalarının dört tekerlekli
ve uzun oluşu kereste taşımacılığında da dikkati çekmektedir.
Bulundukları ormanlık bölge gerek yağmurlu olması gerekse gübreli
topraklarda ziraat yapmaları onların yaşamını kolaylaştırıcı faktörler
olarak görülebilir. Selçuklularla birlikte Anadolu’da yerleşmiş
olmalarının işaretleri Karadeniz Ereğli bölgesinde de açıkça
görülmektedir.''
BİZE ULAŞIN